Çok uzun süredir -ben de herkes gibi- kendimle iç huzurumu aramak bulmak konusunda münakaşalar ediyorum.
Bu münakaşalar sonunda fark ettim ki , bulmak istediğim şeyi önce bir tanımlamalıymışım.Bunu yapmalıymışım ki başı sonu belli olsunmuş.Sonra yola devam etmeliymişim...
Her iş böyle başlarmış.Niyet süreci doğururmuş.Süreci atlatırken acele etmemeli zamanın kumlarının elimizden akmasına izin vermeliymişiz...Mişiz mışız diyorum ama bunları bana zaman öğretti.
Ben de düşündüm.Yapabileceğim en kolay ama en zor şeyi yaptım.İşte o uzun düşünmeler sonucunda kendim için huzurun tanımını buldum.İç huzurun tanımını...Zorladı beni , ben iç huzura sahip miyim diye çok sordum kendime.
Bence iç huzur ; kendimizle barışık olma halimize dönebilme hızımızın bir ölçüsü.
işte ben de iç huzuru yavaş biriyim sanırım.Bu hıza bir el atmak gerekiyor artık.
Zamana tahammül etmek , zamanın kumlarını tek tek hissetmek gerekiyor.Sonuçta sıkıntılar yaşıyoruz , yaşadık , dindirmeye çalışıyoruz...Oluyor gibi de.Bu yüzden mutlu olmalıyız.Bu yüzden mutmain olmalıyız.Sevmekten , çok konuşmaktan , bazen pişman olmaktan.Yenilmekten bile mutlu olmalıyız.
Kendimize yenilmekten mesela...
Şiire ve sevdiklerimize yenilmekten...
Çabaladığımız için.
İnsan kendine sarılabilir,biliyorsun.Kendine şefkatli olabilir.
Bundan mütevellit : Geç bir bayram tebriği olarak sayalım bu yazıyı...
Bayramını kutlarım.
En içten dileklerimle 🌿 .
060619,
your Tuhaf 🌙
Do not check my account on Instagram
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder