24 Nisan 2020 Cuma

ne yapıyorum / edebi özellik yoksunu iç dökmeleri 1

başımı kendi koyduğum bir kayaya bugün çarpınca fark ediyorum bunu.
ben ne yapıyorum ? soruyorum kendi kendime, hakikaten niye yapmaya başladın bunu ! -bu diyince bütün özneler de yok olmuş oluyor- bir amnezi içerisine düşüyorum, amaçsız, benliksiz.
özne her şey oluyor. anlık bir suçlamadan, beşer senelik suçlamalara yürüyebiliyorum böylece ben. kafamın içinde başka bir ''ben'' daha olup ona bağırıyorum yahu niye yaptın kardeşim, zorun neydi ? diyorum, ses yok  polis oluyorum, tutukluyorum kendimi, yargılıyorum, savunan avukat benim, savcı benim, kayayı ben koymuşum. ama hakim koltuğu sadece yankı seslerinin söylediklerini karar veriyor. bomboş sonsuz bir oda var, bembeyaz. oraya geri dönmüşüm sanki.

''bu zorluklara değecek mi ?
diğer şeylerden vaz geçince,
kurulu düzenlerini rutinlerini bozunca
devam edebilecek misin yaşamaya ? ''